Türkiye'nin Başkenti 5,6 Milyonluk nüfusu ile Türkiye'nin en kalabalık şehri olan Ankara'nın her köşesinde sizleri etkileyecek bir çok görsel güzelliğe sahip gezilecek yerler mevcuttur. Müzeler, Şehir Parkları Siyasal ve Kültürel Zenginlikler ve  Haymana Termal Otelleri, Kızılcıhamam Termal Otelleri Ankara'nın en çok göze çarpan alanlarından biridir.

Ankara’da Gezilecek Yerler

Kızılay Meydanı;

Adını Kızılay Genel Merkez Binası’ndan alan meydan şehrin hareket ve eğlence bakımından en yaşayan merkezlerinden. Alışveriş ve eğlence mekanlarının bir arada bulunan bu meydanda istediğiniz her şeye ulaşabilmeniz mümkün. Ankara’nın toplu taşıma araçlarının da merkezi olan Kızılay’da çeşitli alışveriş merkezleri mevcut. Bunun yanında Sakarya Caddesi’nde bolca eğlence mekânı mevcut. Şehrin adeta merkezi konumunda olan Kızılay’a havaalanı ve otogardan toplu taşıma araçlarını kullanarak kolayca ulaşabilirsiniz.

Kocatepe Camisi;

İnşasına 1967’de başlanılan caminin tamamlanması 20 yıl sürmüş.1987’de hizmete açılan cami bugün başkentin en büyük ve ihtişamlı dini yapılarından. Açılışı dönemin başbakanı Turgut Özal tarafından yapılan caminin mimarisi genel anlamda Osmanlı esintileri taşıyor. Kocatepe Camii’nin tarihi bir niteliği olmamasına karşın işçiliğindeki estetik ve sanat mutlaka görülmeye değer. Çankaya’da bulunan cami Kızılay Meydanı’na yaklaşık 3 km uzaklıkta. Buradan dilerseniz toplu taşıma araçları dilerseniz de yaya olarak Kocatepe Camisi’ne ulaşabilirsiniz.

Hacı Bayram Veli Camisi;

Ulus’ta yer alan Hacı Bayram Veli Camii, 1400’lü yılların başında Mimar Mehmet Bey tarafından inşa edilmiş. Caminin bitişiğinde ise Hacı Bayram Veli’nin türbesi yer alıyor. Bayramiye Tarikatı’nın kurucusu olan Hacı Bayram Veli aynı zamanda döneminin en ünlü alimiydi. Son olarak 2011’de restore edilen caminin iç kısmında Nakkaş Mustafa Paşa tarından işlenmiş nakışlar dikkat çekiyor. Ulus’ta bulunan Hacı Bayram Camii’ne tüm toplu taşıma araçlarıyla ulaşmanız mümkün.

Ankara Kalesi ;

Ankara Kalesi şehre hâkim bir tepede konumlanıyor. Kaleye çıktığınızda tüm Ankara ayaklarınızın altına seriliyor. Ankara kadar kadim olan kalede Galatlardan Osmanlı’ya kadar onlarca medeniyetin kalp atışlarını duymak mümkün. Tarihin yaşayan tanıklarından olan kaleye giriş için herhangi bir ücret talep edilmiyor .Altındağ ilçesi sınırları içerisinde bulunan kaleye ulaşım sağlamak için Ulus’tan geçen metro, otobüs vb. gibi toplu taşıma araçlarından faydalanabilirsiniz.

Hamamönü ;

Ankara’nın evleri ve sokaklarıyla ünlü bölgesi Hamam önü ziyaretçilerine farklı bir atmosferin kapılarını aralıyor.Hamam önü sokaklarında yürürken kendini birkaç yüzyıl öncesinde hissedecek siniz. Özellikle Ramazan aylarında tamamen nostaljik bir hale bürünen Hamamönü tipik Osmanlı mimarisi özelliğindeki beyaz, ahşap boyalı evleriyle içinizi ferahlatacak. Ayrıca Hamam önündeki El Ürünleri Pazarı da ziyarete değer yerlerden. Hamamönü mimarisiyle ünlü olduğu kadar kahvaltısıyla da ünlü. Burada sevdiklerinizle eksiksiz kahvaltı sofralarında eşsiz güzellikte vakitler geçirebilirsiniz. Hacettepe Üniversitesi’ne ait Sıhhıye  Yerleşkesi’nin hemen arkasında bulunan Hamamönü’ne Ankara içi toplu taşıma araçlarıyla ulaşabilirsiniz.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi;

Ankara gezilecek yerler içinde en önemlilerinden bir diğeri ise Anadolu Medeniyetleri Müzesi.Paleolitik Çağ’dan Osmanlı’ya kadarki zamanın tarihi ve kültürel mirasına ev sahipliği yapmasından ötürü bugün dünyanın en önemli müzelerinden olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi 1997 yılında İsviçre’de yapılan bir elemede Avrupa genelinde “Yılın Müzesi” seçilmiş. Kurşunlu Han ve eski Mahmutpaşa binalarında hizmet veren müzeye giriş ücreti 60 TL. Fakat Müze kart sahibiyseniz ücretsiz gezme hakkına sahip oluyorsunuz.

Rahmi M. Koç Müzesi;

Ankara’daki sanayi temalı tek müze olan Rahmi M. Koç Müzesi Ankara’da ziyareti hak eden yerlerden .Müze içerisinde sanayi dışında ulaşım ve iletişim alanında da oldukça geniş bir koleksiyon mevcut. Müzede ziyaret edilmesi gereken başlıca mekân Vehbi Koç Dükkânı. Bunun dışında İsmail Amca Atölyesi ve Ali Rıza Eczanesi de ziyaret edilecek diğer bölümlerden. Altındağ’da bulunan müze Etnografya Müzesi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne yakınlığıyla ideal gezi rotalarından Müzeye giriş yetişkinler için 12, öğrenciler için ise 5 TL. Ayrıca Müze kart sahipleri için indirim mevcut. Salı-pazar günleri arasında müze, 10:00 – 17:00 saatleri arasında açık. Hafta sonları ise yaz döneminde saat 19.00’a kadar ziyaret edilebiliyor. Ankara Kalesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Rahmi Koç Müzesi konum olarak birbirine oldukça yakın. Hep beraber gezilebilir.

Ulucanlar Cezaevi Müzesi;

Gezilen yerler genel olarak insanlara keyif verir. Fakat Ulucanlar Cezaevi Müzesi bu tanımın dışında kalıyor. Burada yakın tarihimizin acılarının ve zorluklarının izleri hala taptaze. Necip Fazıl, Nazım Hikmet, Deniz Gezmiş, Muhsin Yazıcıoğlu, Yılmaz Güney gibi ünlü ve her kesimden insanın yolunun düştüğü bir yer burası. Balmumu heykelleri işin gerçekçiliğini o kadar katmerlendiriyor ki içeriye girdiğinizde bir an özgürlüğünüzü kaybettiğinizi düşünüyorsunuz. Birçok idamın gerçekleştiği müzede bugün darağacının yerinde idamın yasaklandığı yasanın maddesi yazılı. Müzeye girişler yetişkinler için 10 TL, öğrenciler için ise 5 TL. 10 kişi üzerindeki gruplar için ise indirimler mevcut.

Atakule ;

Artık Ankara’nın simgesi haline gelmiş yapı şehrin hemen hemen her yerinden görünüyor. İlginç mimarisi ile de dikkat çeken Atakule Ankara’nın ilk alışveriş merkezi aynı zamanda. Ayrıca bir seyir terası ve dönen bir restoranı bulunan Atakule Çankaya’da bulunuyor. Giriş ücretinin 80 TL civarında olduğu kulenin tekrar hizmete açılması Ankaralılar tarafından dört gözle bekleniyor. Ankara Etnografya Müzesi; Türk kültürünün asırlardan bu yana süregelen değişim ve gelişimini bir arada görebilmek için Etnografya Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Müze içerisinde kategorilendirilmiş 11 salon bulunuyor. Sahip olduğu geniş birikim bir yana müzeyi bizim için değerli kılan asıl etmen ise Atatürk’ün yatmış olduğu ebedi uykunun ilk 15 yılının burada geçmiş olması. Ankara’nın en eski yerlerinden olan Sıhhiye’de bulunan müzeye merkezi konumundan dolayı ulaşım imkânı oldukça fazla. Girişin 20 TL olduğu müzede Müze kart da geçerli.

Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi;

Atatürk’ün isteğiyle dönemin ünlü mimarlarından Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından kurulan müze 1927 yılında açılmış. Müzede diğer sanat dallarına nazaran yeni tanışık olduğumuz resim ve heykel sanatçılarının iz bırakmış eserleri sergileniyor. İçerisinde tarihi ve devasa büyüklükte bir salon bulunuyor. Bu salonda konser, tiyatro ve sinema gösterimleri gibi çeşitli faaliyetler gerçekleşiyor. Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi ziyaretçilerinden 25 TL ücret talep etmiyor. 

Kurtuluş Savaşı Müzesi;

İlk TBMM binasının restore edilmesiyle oluşan müze içerisinde dönemin vekillerine ve Atatürk’e ait bazı kişisel eşyalar, madalyalar, Teşkilat-ı Esasiye’nin bir nüshası, mors gibi araçlar, yağlı boya tablolar gibi döneme ışık tutan birçok eşya sergileniyor.1. TBMM’nin Kurtuluş Savaşı Müzesi olması 1981’de Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yılı şerefine gerçekleşiyor. Müzeye Ulus güzergahında giden tüm toplu taşıma araçlarını kullanarak ulaşabilirsiniz. 08.30-17.30 saatleri arasında ziyarete açık olan müzeye girişler 25 TL.

Ankara Cumhuriyet Müzesi (2. TBMM binası); 

2. TBMM binasının 1960’da son bulan işlevi sonrasında 1981’de bina Cumhuriyet Müzesi olarak ziyarete açılmış. Müze içerisinde ilk cumhurbaşkanlarına ait eşyalar, fotoğraflar, dönemin karar ve kanunları sergileniyor. Binanın inşasında tipik Selçuklu işleme ve bezemelerinden faydalanılmış. Önemli yasalar, büyük ve uluslararası anlaşmalar, çok partili sistem gibi önemli olayların yaşandığı bina bugün tarihin yaşayan tanıklarından. Her gün açık olan ve Müze Kart’ın kabul edildiği müzeye girişlerde ise 25 TL ücret ödeniyor.

Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi;

Şehrin ilk özel arkeoloji müzesi olma özelliğine sahip olan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi arkeoloji meraklısı bir koleksiyoncu olan Yüksel Erimtan’ın soyadıyla açılmış. Ankara’nın kendine has evlerinden birinin restore edilmesiyle oluşturulmuş müzede arkeolojik değere sahip birçok eser sergileniyor. Sergilenen eserler ışık düzeneğinin de yardımıyla ortama farklı bir hava katıyor. Anadolu Medeniyetler Müzesi ile Koç Müzesi arasında olan Erimtan  Arkeoloj Müzesi, ulaşım olarak da oldukça avantajlı bir noktada. Müzeye girişler ise 10 TL. Fakat burası özel bir müze olduğundan Müze kart için herhangi bir indirim söz konusu değil.

Tabiat Tarihi Müzesi;

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü bünyesindeki yaklaşık 4000 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuş olan müze 1968’de ziyarete açılmış. Toplam 3 kat ve 5 bölümden oluşan müzenin ilk katında ülkemizde geçmişten bugüne yaşayan hayvan ve bitkilerin örnekleri bulunuyor. Yaklaşık 6400 çeşit fosil bulunan müzede en ilgi çekici olanlar ise dinozor fosili ve fil iskeleti. Dinozor fosili satın alınmış. Fil iskeleti ise Fransa tarafından hediye edilmiş. Müzenin diğer katarında ise ay taşı, göktaşları, değişik mermer örnekleri gibi ziyarete değer materyaller sergileniyor. Çankaya’da bulunan müzeye toplu taşıma ile kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz. 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz müzeye girişler ücretsiz.

PTT Pul Müzesi;

Osmanlı’dan günümüze kadar geçen sürede basılmış olan hemen hemen tüm pulları bir arada görebileceğiniz bir yer PTT Pul Müzesi. Pullardan en dikkat çekenler ise Kıbrıs’ın kuruluşu, Anıtkabir açılışı, 27 Mayıs için basılan pullar. Müzede tarihin küçücük kâğıt parçaları üzerinde ete kemiğe bürünüşünü hayret ve hayranlıkla izleyeceksiniz. Bunun yanında müzede dünyanın değişik bölgelerine ait pullar ve zarf koleksiyonları da bulunuyor. Müzeye ulaşma için Ulus güzergahına giden otobüslere bini Ulus durağı ya da Opera durağında inebilirsiniz. 09.00-17.00 tarihlerinde ziyarete açık olan müzeye girişler de ücretsiz. Ankara’ ya yolunuz düşerse bu farklı atmosferdeki müzeyi mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.

Gordion Müzesi;

Polatlı’ya 17 km Ankara’ya ise 100 km uzaklığındaki Gordion Müzesi 1963’de 15.000 kilometrekarelik bir alan üzerine inşa edilmiş. Gordion Müzesi’nde yakınlarında bulunan Gordion Antik Kenti’nden çıkan eserler sergileniyor. Yassıhöyük Köyü sınırları içerisinde bulunan müzenin tam karşısında Midas Tümülüs’ü bulunuyor. Bu Tümülüs’te Eşek Kulaklı Midas efsanesindeki Kral Midas’ın mezarı yer alıyor. Gordion Müzesi’nde sergilenen eserlerin kronoloji sıralaması Kral Midas döneminde son buluyor. Şehir merkezinden biraz uzak olsa da Polatlı minibüsleri ya da özel aracınızla Gordion Müzesi’ne ulaşabilirsiniz. Giriş ücreti ise 15 TL.

Türk Hamamı Müzesi;

Beypazarı’nda bulunan Türk Hamamı Müzesi kültürümüzde önemli bir yeri olan hamam geleneğinin korunması, sergilenmesi ve gelecek kuşaklara miras bırakılması amacıyla açılmış. Konusu ve müzecilik yöntemleri ile ülkemizde ilk ve tek olan müze gelin hamamı gibi sergilerinin yanında hamam anası, külhanbeyi gibi canlandırmalar içeriyor. Türk Hamamı Müzesi’ne Beypazarı yönüne gelen toplu taşıma araçlarıyla ulaşabilirsiniz. Müzeye giriş ücretiyse yalnızca 2 TL.

Beypazarı Tarih ve Kültür Müzesi;

Beypazarı sınırları içerisinde olan müze yapım tarihi 1800’ler olan eski bir konakta hizmete açılmış. Müzenin açılış tarihi ise 1997.Müzede sergilenen eserlerin tamamına yakını yerli halk tarafından bağışlanmış. Bu durum da müzeye Beypazarı’nın tarihini ve kültürünü yansıtan bir misyon yüklemiş. Müzenin içinde olduğu kadar bahçesinde de görülmeye değer eserler bulunuyor. Müzeye Beypazarı’na gelen toplu taşıma araçları ile ulaşabilirsiniz. Müzenin tüm bölümlerine giriş ücretsiz. 

Beypazarı Yaşayan Müze;

Augustus Tapınağı;

Ulus’ta bulunan tapınak binlerce yıllık köklü bir geçmişe sahip. Tapınağı dünyaca ünlü yapan neden ise içerisinde Monumentum Ankyranum ya da bizim tabirimizle Ankara Anıtı’nı bulunduruyor olması. Hacı Bayram Camisi’nin arkasında bulunan tarihi yapıya ulaşma için şehir içi toplu taşıma araçlarından faydalanabilirsiniz. Tapınağa girişler ücretsiz.

TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi

1980’li yıllarda eski radyoların ve radyo istasyonlarında kullanılan ekipmanların bir araya getirilmesi ile 1981 senesinde TRT Radyo Müzesi olarak kurulan bu müze, 1994 yılında özel müze statüsüne gelerek TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi olarak ziyaretçilere kapılarını açıyor. TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi’ni ziyaret edecekleri neler mi bekliyor? Mustafa Kemal’in 10. Yıl Nutku’nu okurken kullanmış olduğu mikrofon ve konuşmanın orijinal kaydı müzede yer aldığı gibi, 6 Mayıs 1927 senesinde radyoda ilk kez yapılan anonstan, ilk televizyon yayınlarında kullanılan kamera ve diğer ekipmanlara kadar pek çok şey TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi’nde sergileniyor. TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi’ne yapacak olduğunuz ziyarette, yıllar boyunca TRT’nin Yılbaşı eğlence programlarında sahne alan sanatçıların orijinal ses kayıtlarını dinleyebilir, ilk Eurovision’dan sonuncuya kadar tüm sanatçıların kayıtlarına bu müzeden ulaşabilirsiniz. Yayıncılık üzerine eğitimler de düzenleyen TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi’ne Kızılay’dan kalkan 185 numaralı otobüsler ile ulaşarak, ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.

Devlet Demiryolları Müzesi;

Ankara Garı içerisinde yer alan ve ücretsiz olarak ziyaret edebileceğiniz Devlet Demiryolları Müzesi, 1892 tarihli bir yapıda yer alıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Büyük istasyonlara otel yapılsın” demesinin ardından Ankara Garı’nda yapılan Ankara Oteli, 1919 senesinde Mustafa Kemal tarafından konut olarak kullanılıyor.1964 senesinden beri Devlet Demiryolları Müzesi olarak hizmet veren alanın ilk katında, Türkiye’deki demiryollarının gelişimi hakkında detaylı bilgi edinebilir, konuyla alakalı önemli belgeleri inceleyebilir, tren bileti, çalışanların kimlik kartları, ray örnekleri veya cumhuriyetin ilk yıllarında trenlerde kullanılan gümüş servis takımlarını görebilirsiniz. Devlet Demiryolları Müzesi’nin ikinci katı ise Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’da kalmış olduğu yerlerden biri. Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı yer dahi diyebileceğimiz bu alanda Atatürk ve Fikriye Hanım’ın odaları kişisel eşyalar ile birlikte ilk günkü halleri ile korunuyor.

Ankara Oyuncak Müzesi;

Ankara Üniversitesi’ne bağlı Ankara Oyuncak Müzesi, Türkiye’nin ilk oyuncak müzesi olarak 1990 yılından beri ziyaretçi ağırlamaya devam ediyor. Bünyesinde 2000’den fazla oyuncak bulunduran Ankara Oyuncak Müzesi’nde, Türkiye kültürünü yansıtan el yapımı geleneksel oyuncaklardan fabrikasyon oyuncaklara kadar pek çok sayıda oyuncak yer alıyor. İster çocukluğunuza dönerek biraz nostalji yaşamak isteyin, ister sizden önceki nesillerin çocukluk çağlarında neler ile oynayarak zaman geçirdiğini öğrenmek isteyin, Ankara Oyuncak Müzesi her yaş grubundan kitleye hitap ediyor. Müzeye yapacak olduğunuz ziyarette bilye ve topaçlardan bez bebek ve sapanlara kadar Türk kültüründe yer alan oyuncakları inceleyebilir; belirli aralıklar ile düzenlenen drama ve ara bulma çalışmalarına katılabilir, sanat etkinliklerini takip edebilirsiniz.

Meteoroloji Müzesi;

1908 senesinde Ziraat Mektebi olarak inşa edilen ve Halide Edip Adıvar’ın öncülüğünde kurulan Anadolu Ajansı’nın kısa süreli Atatürk Çalışmaları Merkezi olan yapı, zaman içerisinde Meteoroloji Müzesi oluyor.1984 senesinde Keçiören’de kurulan Meteoroloji Müzesi’ni günümüzde ücretsiz olarak ziyaret edebilir; müzeye yapacak olduğunuz ziyarette yağış ölçüm cihazı ve deprem kayıtlarını tutan aletler gibi 140’a yakın alet ve cihazı görebilir, çok sayıda yazılı ve görsel tarihi belgeyi inceleyebilirsiniz.

Türk Hava Kuvvetleri Müzesi;

Havacılık ile ilgili misiniz? Uçaklar, hava ve yer savunma sistemleri hakkında bilgi edinmek isterseniz Ankara’da gezilecek yerler arasında yer alan Türk Hava Kuvvetleri Müzesi’ni ziyaret etmelisiniz. Açılışı Sabiha Gökçen tarafından 1998 senesinde yapılan Türk Hava Kuvvetleri Müzesi, ziyaretçilerine Türk havacılık tarihi açısından pek çok bilgi sunduğu gibi, bu müzede eğitim uçağı, uçak maketleri, fotoğraflar ve yıllar içinde değişim gösteren pilot kıyafetleri de yer alıyor. Unutmadan söyleyelim: Türk Hava Kuvvetleri Müzesi her yıl, Plastik Model Uçak Yarışması düzenliyor.

Ziraat Bankası Müzesi

1981 senesinde Türkiye’nin ilk bankacılık müzesi olarak hizmete açılan Ziraat Bankası Müzesi, 1929 senesinde dönemin ünlü mimarlarından İtalyan Giulio Mongeri tarafından inşa edilen ilgi çekici bir yapıda yer alıyor. Ziraat Bankası – Genel Müdürlük Binası’nın zemin katında yer alan müzede, antika değeri içeren pek çok nesne, yıllar içinde tasarımları değişen hesap cüzdanı örnekleri, resmi belgeler, daktilo örnekleri sergilendiği gibi, Mustafa Kemal Atatürk’ün eşyalarını saklamış olduğu 1 ve 2 numaralı kasalar, Adnan Menderes’e ait kişisel parçalar da bulunuyor.

Ankara Vakıf Eserleri Müzesi;

Ankara’da gezilecek yerler arasında, ücretsiz olarak ziyaret edebileceğiniz birçok müze bulunuyor. Bunlardan bir diğeri ise ücretsiz olarak ziyaret edebileceğiniz Ankara Vakıf Eserleri Müzesi.2007 senesinde açılan Ankara Vakıf Eserleri Müzesi, sahip olduğu iki katta 4 farklı sergileme alanı barındırıyor. Müzeye yapacak olduğunuz ziyarette el yazmaları, para keseleri, Türkiye’nin dört bir yanından toplanan 15. yüzyıldan kalma halılar ve kilimler, sedef ve çini işleme kutular görebilirsiniz. Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nin barındırmış olduğu en önemli parça ise Divriği Ulu Camii’nin ahşap süslemeli orijinal kapı kanatları ve pencereleri.

Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi;

UNESCO tarafından belirlenen “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası” listesinin olduğunu biliyor muydunuz? Türkiye’den 20’den fazla unsurun yer aldığı somut olmayan kültürel miraslarımız, Ankara’nın Altındağ ilçesinde bir müzede bir araya geliyor. Etnografya Müzesi Müdürlüğü tarafından denetimi yapılan Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, meddahlık geleneğinden Orta Oyunu ve Karagöz-Hacivat’a, ebru sanatından ıhlamur baskı gibi Türk kültüründe önemli yer edinen sanat dallarına kadar çeşitli unsurlar barındırıyor. Ankara Somut Olmayan Kültürel Mirası Müzesi’ne yapacak olduğunuz ziyarette, asker kınası ve kına gecesi gibi gelenek ve görenek canlandırmalarını izleyebilir, Ankara yöresine ait türküler, ninniler ve manileri dinleyebilirsiniz.

Cin Ali Müzesi;

Cin Ali ile büyüyenleri görelim? Rasim Kaygusuz tarafından kaleme alınan ve Selçuk Seğmen tarafından resmedilen Cin Ali karakteri, toplamda 10 kitaplık maceraları ile onlarca yıl çocuklara arkadaşlık ediyor. Cin Ali Eğitim ve Kültür Vakfı öncülüğünde bir müzeye dönüşerek, 2019 senesinden beri ziyaretçilerine hizmet vermeye başlayan Cin Ali Müzesi, Türkiye’nin en yeni müzelerinden biri olarak bünyesinde Cin Ali’nin ilk baskı kitaplarının, fişlerinin ve karatahtanın yer aldığı sergi alanlarının yanı sıra, kafe ve çocuklar için bir kütüphane de barındırıyor. Sarı rengi ile dikkatleri çeken Cin Ali Müzesi’ne, Tunalı Hilmi Caddesi’nde yer alan Gümüşsoy Pasajı’ndan sağa dönerek yaklaşık beş dakika içerisinde ulaşabilirsiniz.

Feza Gürsey Bilim Merkezi;

Adını ünlü Türk fizikçi Feza Gürsey’ den alan, Feza Gürsey Bilim Merkezi, 1993 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Altınpark içinde kurulmuş. Öğrencilere eğlenerek bilimin temellerini öğretmeyi amaçlayan merkez, Türkiye’de yer alan üç bilim merkezinden biri olduğu gibi, ülkenin ilk bilim merkezi olma özelliğini de taşıyor. Eğlenceli bir deneyim sunarak bilim ve teknolojiye olan ilgili artırmayı amaçlayan Feza Gürsey Bilim Merkezi ziyaretinizde, 40’tan fazla objeyi barındıran sergi alanlarını gezebilir, 7D sinema etkinliğine veya bilim atölyelerine katılabilirsiniz. Ziyaret öncesinde her ay düzenli olarak hazırlamış oldukları etkinlik takvimini incelemenizde fayda var!

Altınköy Açık Hava Müzesi;

Kaotik şehir hayatından sıkılarak kendini köy ortamına atmak isteyen, hayvanlar ve doğayla daha yakından vakit geçirmek isteyenlerin sayısı her geçen gün çoğalmakta. Peki ya hiç köy hayatı ile tanışmamış olanlar? Eski köy yaşantısını ve mimarisini yeni nesillere tanıtmak amacıyla 500 dönümlük bir arazi içine kurulan Altın köy Açık Hava Müzesi, köy yaşantısı deneyimlemek isteyenler için Ankara’da gezilecek yerler arasında eğlenceli bir deneyim sunuyor. İçinde asma köprü, cami, bakkal, muhtarlık, çayınızı ve kahvenizi içerken tavla oynayıp, sohbet edebileceğiniz bir köy kahvehanesi barındıran Altın köy Açık Hava Müzesi, köylerde yer alan bahçe ve hayvancılık kültürünü gösteren alanlara da sahip. Dilerseniz burada koyun ve keçileri sevebilir, satın almış olduğunuz sıcacık köy ekmeğini çayınızın yanında yiyebilirsiniz. Pazartesi günleri hariç, her gün 10.00-21.00 saatleri arasında ziyaret gerçekleştirebileceğiniz Altın köy Açık Hava Müzesi’nde Köy Oyuncakları Müzesi ve Etnografya Müzesi’ne uğramayı unutmayın!

Roma Hamamı;

Altın Köşk;

Halk arasında Merik Konağı olarak da adlandırılan Altın Köşk, Anadolu Mimarlık ve Mobilya Kültürel Miras Müzesi orijinal ismi ile Türkiye’nin tek mobilya müzesi olarak 2008 senesinden beri hizmet veriyor.1996 senesinde Ali Rıza Bozkurt tarafından yaptırılan Altın Köşk, Anadolu’da yer alan 28’den fazla saray ve köşk örnek alınarak, 5 ressam, 7 heykel traş ve 17 iç mimarın iş birliği ile yaklaşık olarak üç senede tamamlanıyor. Değeri 10 milyon doların üzerinde olduğu bilinen Altın Köşk, Türkiye’de yer alan en özel mimarlık örneklerinden biri olarak geçiyor. Altın Köşk’ün dış cephesi için Amerika’dan kızıl ağaç (yaklaşık 500 yılda bir yetişen kızılağaç, dünya üzerindeki en özel ağaçlardan biri) getirildiği ve Ali Rıza Bozkurt’un, hayalindeki mobilyaları yaptırabilmek için 2 adet oyma atölyesi açtığı biliniyor. Altın Köşk’te Şam’dan Hacı Bayram Veli’ye getirilen eşyalardan tutun 2. Abdülhamit’in yaptırmış olduğu eşyalara kadar pek çok antika değeri taşıyan obje bulunuyor. Altın Köşk, günümüzde bir müze olmanın yanı sıra nişan gibi özel gün organizasyonlarında mekan olarak da kullanılıyor.

Ankara Bağ Evi;

Konak-Müzelere ziyaret gerçekleştirip, eski dönemlerde yaşadığınızı hayal etmeyi sever misiniz? O halde Ankara’da gezilecek yerler arasında en özel noktalardan birine, Gedikoğlu Bağ Evi olarak da geçen Ankara Bağ Evi’ne gidelim.1900’lerin başında inşa edilen yapı, Vehbi Koç ve ailesinin Ankara’da yaşamış oldukları bağ evi olarak, günümüzde Koç ailesinin VEKAM Vakfı’na bağlı olarak 2007 senesinden beri müze hizmeti veriyor. Bünyesinde bakır taslar, cezveler, para keseleri, çeşitli tığ, şiş ve iğne oyası eserler, keten perdeler, pirinç mobilyalar ve Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarından kalan Çanakkale seramikleri bulunduran Ankara Bağ Evi, ziyaretçilere Osmanlı’dan Cumhuriyet Dönemi’ne geçişe ait izler sunuyor.

Ankara Estergon Kalesi ;

Macaristan’da Tuna Nehri kenarına inşa edilen Estergon Kalesi’ni duymuş muydunuz? Ankara’nın Keçiören semtinde yer alan, bembeyaz mermer kaplı yapı, adını Macaristan’daki Estergon Kalesi’nden alıyor. Evet, Estergon Kalesi için Macaristan’a gitmeye gerek yok, yapmanız gereken Kızılay veya Ulus’tan kalkan minibüsler ile Keçiören Asfalt Gazino’da inmek! Türk kültür ve tarihini yansıtan eserlerin sergilendiği bir müze barındıran Ankara Estergon Kalesi, Alanya Kalesi’ndeki Kızılkule’nin sekizgen gövdesi örnek alınarak bir replika olarak inşa ediliyor; seyir terasında ise Selçuklu mimarisinde görmüş olduğumuz iki katlı kümbetler bulunuyor. Ankara Estergon Kalesi’nde müze ziyaretinin yanı sıra, manzaraya karşı geleneksel Türk yemeklerinin tadını çıkarabilir, odun ateşinde pişen Türk kahvesini afiyetle içebilirsiniz. Kale civarında Özbek mutfağı deneyebileceğiniz Samarkand Sofrası ve Özbek Sofrası olarak iki adet restoran da bulunuyor.

Beştepe Millet Camii;

Arslanhane Camii;

Ankara’nın Altındağ ilçesinde, Ankara Kalesi’nin güney ucunda yer alan Arslanhane Camii, 13. yüzyıldan kalma en güzel Selçuklu mimarisi örneklerinden biri. Tam olarak hangi tarihte kim tarafından yaptırıldığı bilinmeyen bu yapı, günümüzde Ankara’nın en eski ve en önemli tarihi eserlerinden biri olarak geçiyor. Orijinal adı Ali Şerafettin Cami olan bu cami, adını Ahi Şerafettin Türbesi’ni dış duvarlarını süsleyen aslan heykelinden alarak halk arasında Arslan hane Camii olarak bilinmeye başlıyor. Açık mavi renkli çinileri ile sade bir çekiciliğe sahip Arslanhane Cami, altın oran kullanılarak yapılan bir yapı. Caminin en önemli özelliği ise, sahip olduğu ceviz ağacından yapılma eşsiz minberi ve Anadolu’daki en önemli çini mozaiği örneği olan mihrabında yer alan ejder motifi.

Aqua Vega Akvaryumu;

Denizi olmayan bir şehirde su altı dünyası ile tanışmak ve hatta dalış deneyimlemek ister miydiniz? Ankara’da Nata Vega Outlet’in ikinci katında konumlanan Aqua Vega Akvaryum, 98 metre uzunluğu ile bünyesinde yaklaşık 12.000 deniz canlısı barındırıyor. toplamda 24 farklı akvaryumun birleşiminden oluşan, 250’den çok vahşi deniz canlısına ev sahipliği yapan Aqua Vega Akvaryumu, fotoğraf çekim alanı, deniz canlılarına dokunabileceğiniz ayrı bir alan, balık besleme bölümü, Koi akvaryumu gibi çeşitli alanlar bulunduruyor.14 yaş üzerindeki ziyaretçiler dilerse akvaryumda deneme dalışı yapabiliyor hatta dalış okuluna katılarak dalış eğitimi alabiliyorlar.

Duatepe Anıtı

Ankara’nın Polatlı ilçesinde tepede konumlanan Dua tepe Anıtı, Anadolu’da Yunan ordusunun çekilmeye başladığı yerde, yani düşmandan geri alınan ilk tepede yer alıyor. Yaklaşık 20.000 adet ağaç ile ağaçlandırılan alanda Dua tepe Anıtı, tören alanı ve yürüme yolu gibi çeşitli kısımlar bulunuyor. Anıtın en ilgi çeken noktası ise Türkiye’nin 81 ilinden şehit düşmüş kişilerin isimleri pirinç harfler ile anıtta yer alıyor.

Seğmenler Parkı

67 bin metrekarelik alana yayılan Seğmenler Parkı, 1983 senesinden beri şehrin merkezinde, Ankaralılar ’a nefes oluyor. Kavaklıdere, Esat ve Ayrancı kesişimin de bulunan park, yürüyüş parkurları, amfi tiyatro, süs havuzları ve çocuklar için eğlence alanları barındırıyor. Sabah yürüyüşü yapanlar, köpeğini gezdirenler, arkadaşları ile vakit geçirmeye gelenler… Yılın her döneminde Ankara’daki insanların uğrak noktalarından olan Seğmenler Parkı, şehrin en özgür ve en nefes alınır alanlarından. Zaman zaman Seğmenler Parkı’nda festivaller ve konserler de düzenleniyor. Adını, Ankara folklör kültürünün simgesi “seğmenler” anısına yapılmış olan heykelden alan Seğmenler Parkı’nda çimlere yayılıp arkadaşlarınız ile sohbet edebilir, rengarenk ağaçlar ve çiçekler arasında yürüyüş yapabilirsiniz. Parkın içinde gezgin olarak hızlı tüketime uygun atıştırmalık, midye ve içki satışı yapan satıcılar da dolaşıyor.

Lozan Parkı;

Ankara şehrine 6000 yeni bitki kazandıran Lozan Parkı, şehrin en büyük park alanlarından biri. Günümüzde etap yenileme çalışmaları devam eden bu park, ziyaretçilerine pek çok aktivite ve olanak sunuyor. İçinde açık hava spor alanının yanı sıra kapalı spor salonu, futbol ve basketbol alanları, tenis kortları, koşu ve yürüyüş parkurları bulunan Lozan Parkı’nda, dileyenler yeşil alanlara yayılabilir, piknik alanlarından faydalanabilir veya bisiklet-scooter kiralayarak parkı turlayabilirler. Lozan Parkı ayrıca Çankaya Okçuluk İhtisas Spor Klubü’nün çalışma alanına da ev sahipliği yapıyor. Okulun parkın içerisinde yaklaşık 8000 metrekarelik bir alanı ve atış poligonu bulunuyor.

Nallıhan Kuş Cenneti;

Haymana Kaplıcaları;

Ankara merkezine 73 kilometre, Esenboğa Havalimanı’na ise 100 kilometre uzaklıkta yer alan Haymana Kaplıcaları, şifa turizmi açısından oldukça popüler. Belediye tarafından işletilen alanda üç farklı kaplıca ve iki ayrı otel bulunuyor. Kalsiyum, sodyum, magnezyum ve karbondioksit açısından oldukça zengin olan Haymana Kaplıcaları deri hastalıklarının yanı sıra, romatizma ve kan dolaşımı bozukluğu gibi pek çok hastalığa iyi geliyor ve Avrupa’nın en şifalı kaplıcaları arasında yer alıyor. Haymana Kaplıcaları’nı ziyaret etmek isteyenler yol üzerinde Hititler Dönemi’nden kalan Gavur Kalesi’ni (Kafir Kalesi olarak da geçer.) de ziyaret edebilirler.

Karagöl Tabiat Parkı;

Ankara’ya yakın, doğayla bütünleşmek için bir yer mi arıyorsunuz? O halde Ankara’nın Çubuk ilçesinde yer alan Karagöl Tabiat Parkı Ankara’da gezilecek yerler listenizde yer alabilir! Yılın her mevsiminde ziyaretçilerine ayrı güzellikler sunan Karagöl Tabiat Parkı, volkanik oluşumlu bir göl. Buraya günübirlik geziler düzenleyebileceğiniz gibi dilerseniz kamp yapmanız da mümkün. (Ateş yakmak yasak!)Peki sizi burada huzurlu bir atmosferin dışında neler mi bekliyor? Karagöl Tabiat Parkı’nda göl manzarasını izleyebilir, flora ve faunayı inceleyebilir, balıkçılık veya dağ tırmanışı yapabilirsiniz. Parkın etrafında yürümek veya koşmak bile yenilenmenize yeter!

Tuz Gölü;

Türkiye’deki tuz ihtiyacının %40’ı nereden karşılanıyor dersiniz? Tabii ki Türkiye’nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü’nden. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve “Bozkırın Gelinliği” olarak da anılan Tuz Gölü, Ankara’ya 140 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Mantar ve egzama gibi cilt hastalıklarına iyi geldiği bilinen Tuz Gölü’nden 30’dan fazla çeşit şifalı ürün elde ediliyor. Tuz Gölü’nü şifa amaçlı ziyaret edebileceğiniz gibi, alanda keyifli vakit de geçireceğiniz kesin! İster buzlar üzerinde gibi fotoğraf çekilin, ister büyüleyici gün batımının tadını çıkarın. Ve rivayetsiz olmaz! Bir rivayete göre, Tuz Gölü’nün yer aldığı bölge vakti zamanında bereketli üzümlerin olduğu bir yermiş ve burada huysuz ve kötü kalpli bir kadın yaşarmış. Yaşlı bir derviş kadının evinin önünden geçerken ondan üzüm ve su istemiş fakat kadın çeşitli bahaneler üreterek dervişi geri çevirmiş. Yaşlı derviş “İnşallah tuzla buz olasın.” demiş ve bereketli topraklar zaman içinde tuz gölüne dönüşmüş.

Elmadağ Kayak Merkezi;

Ankara civarında kış sporları yapabileceğiniz bir yer arıyorsunuz? O halde Erciyes Dağı’na alternatif Elmadağ Kayak Merkezi tam size göre! Ankara’ya yaklaşık 17 kilometre mesafede yer alan Elmadağ Kayak Merkezi, Ocak ve Mart ayları arasında kış sporları ile ilgilenen ziyaretçileri ağırlıyor.700 kişilik teleski hizmeti sağlayan Elmadağ Kayak Merkezi, özellikle kayak ve snowboard sporlarına yeni başlayan ve amatör sporcular için oldukça ideal; çünkü pistleri çok fazla eğimli değil!